Saffet Kartal'ın Hikayesi

Çekirdek Hikayemiz
NASIL BAŞLADI?

Saffet Kartal
Saffet Kartal'ın Çekirdek Hikayesi

Çekirdek uğraşısına beni zorlayan, teşvik eden yaşadığım birkaç olay oldu. Silivri'de bahçemin kenarındaki tarlada bir karpuz çekirdeği çıkmış ve üzerinde misket büyüklüğünde onlarca karpuz vardı. Fakat hemen yanında olan benim bahçemde çok özenle ektiğim, fidelediğim karpuz, kavun, salatalıklar, sebzeler çok sulayıp gübre vermeme rağmen onun gibi canlı olmadılar, kurudular. Ve bu karpuz burada tamamen doğal, böyle çıktığı için ben onu çok özenle söktüm ve toprağıyla beraber hemen yanındaki kendi bahçeme ektim. Buna rağmen bu zamanla kurudu, olmadı. Ben de üzüldüm. Uzmanlarına sorduğumda çekirdeğin damarlarının köklerinin çok kılcal olup çok derinlere gittiği, bu ekilen karpuzun keşke orada üzeri kapatılarak faydalansaydım çok karpuz yiyeceğimi söylediler. Yani bu doğal olarak çok çok iyiydi benim özenle ektiğim karpuzlardan ve bundan etkilendim.

Ve ikincisi, yine başka bir bahçemde yıllar önce özenerek Yalova'dan getirdiğim ceviz ağaçlarından yarısını dahi ağaç yapamadım. Bir kısmı ağaç oldu. Bu ağaçların yaptıkları cevizlerden kargalar kışın yemek amaçlı toprağın altına gömdüler ve kar yağışından sonra karın altında bu cevizleri bulamadıklarından cevizler ceviz ağacı oldu. Ve kargaların toprak altına gömdüğü cevizlerden oluşan ağaçlar kendi ana ceviz ağaçlarından daha güçlü daha büyük daha kalın daha uzun daha verimli olduklarını gördüm ve bunun yanında meyvelerin tamamının böyle olduğunu olacağını söylediler. Ve bunlarda istediğimizi istediğimiz zaman aşı yaparak değiştireceğimizi de yani çekirdekten meyvenin oluşması fidan dikmekten daha zahmetsiz ve daha verimli oluyor.

Ve ayrıca hatırlarsınız ki Afrika'da Akbaba'nın çocuğu ölsün diye başında bekleyip ölmesini yemesi için resimler ve o resim çeken kişinin sonra vicdan azabı çekip kendini intihar etmesi beni çok etkilemiştir. Afrika'ya milyonlarca meyve ağacı dikilseydi şu anda on beş - yirmi yaşında Afrika'da hala günlük beş yüz ile bin arası kişinin açlıktan öldüğünü söylüyorlar. Ve bu da yirmi sene on beş sene önce çekirdek yıkılseydi buralara şu anda bu kişilerin hiç birinin ölmeyeceği meyve yeseler dahi meyveyle sağ kalabileceklerini düşünüyorum. Filistin'de Gazze'de savaşta insanların açlıkla baş başa kalmaları beni etkilemiştir. Ve Filistin'de Gazze'de şu anda milyonlarca meyve ağacı olmuş olsaydı daha önce ekilseydi çekirdeklerden ve şu anda onları kimse açlıkla tehdit edemezdi ve açlıktan kimse ölmezdi.

Yağmurlar azalıyorlar, buzullar eriyip susuzluk kuraklık başlıyor ve bir meyve ağaçlarının bir yıl hiç yağmur yağmasa dahi yer altından kökleri su çekerek meyvelerinde azalma olabilir ama tamamen meyve vermeme şansları hiç yoktur. Yine meyve verirler, örneğin diğer hububatlar, nohut, mercime, kavun, karpuz, salatalık sayabiliriz ve bunlar sulanmadığı takdirde kesinlikle verim vermezler, kururlar tamamen çöpe giderler. Bunun için çekirdeklerin değerlendirilmesi herkesin bunu ekmesi çöpe atmamasını düşünerek böyle bir çalışmayı düşündüm ve düşünüyorum gayret ediyorum.

Buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim, hayırlı günler dilerim.

Çekirdek Dede Saffet Kartal

Gelişmelerden Haberdar Olun

Bültenimize kayıt olun